İzmir’de Kuraklık: Baraj Doluluk Oranları Geriliyor
2 mins read

İzmir’de Kuraklık: Baraj Doluluk Oranları Geriliyor

Kuraklığın etkilerinin görüldüğü İzmir’de başta Tahtalı olmak üzere içme suyunun sağlandığı tüm barajların doluluk oranları geriledi.

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresinin (İZSU) 20 Ekim verilerine göre, kentteki 5 barajın doluluk oranı, geçen senenin aynı ayına göre azaldı.

Geçen yılın aynı dönemine göre doluluk, Tahtalı’da yüzde 44’ten yüzde 29’a, Balçova’da yüzde 26’dan yüzde 15’e, Güzelhisar’da yüzde 65’ten yüzde 59’a, Alaçatı Kutlu Aktaş’ta yüzde 49’dan yüzde 22’ye, Ürkmez’de yüzde 52’den yüzde 16’ya düştü.

Kentin su ihtiyacının yaklaşık yüzde 40’ını karşılayan Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesi, son 14 yılın en düşük rakamı olarak kayıtlara geçti.

Tahtalı Barajı’nda geriye dönük 24 yıllık bilgiler incelendiğinde, bugünkü baraj rezervinden daha aşağı seviyede olan 4 yıl (2001’de yüzde 15, 2007’de yüzde 19, 2008’de yüzde 5, 2009’da yüzde 26) bulunuyor.

Sıcak geçen yazdan sonra kışın yoğun yağış beklentisi

İZSU Su Arıtma Dairesi Başkanı Serhat Ural, AA muhabirine, son yıllarda dünya genelinde yağışların düzensiz gerçekleştiğini ve bu durumun tatlı su kaynaklarını etkilediğini ifade etti.

Ural, kurak geçen kış mevsimi ve yazın etkili olan sıcak hava nedeniyle Tahtalı Barajı’nda su seviyesinin önemli ölçüde düştüğünü dile getirerek, şöyle konuştu:

“Bugün itibarıyla Tahtalı Barajı’nda yüzde 29,84’lük suyumuz var. Bu, İzmir’in yüzde 40’lık ihtiyacını karşıladığımız Tahtalı Barajı’nın yaklaşık 8-9 aylık suyu demek. Tabii ciddi sıcak geçen yazın ardından kış dönemlerinde özellikle yoğun yağışlar görebiliyoruz. Özellikle ocak ayından sonra baraja su getiren yağmurları bekliyoruz. Vatandaşlarımızı da endişelendirmek için söylemiyorum ama kuraklık başlangıcı içerisindeyiz.

Mevcut miktarımız bizi yağmur yağmasa bile hazirana kadar taşıyacaktır. Ama her ne şekilde olursa olsun vatandaşlarımızı, barajlarımız dolu da olsa boş da olsa su kullanımı konusunda uyarıyoruz. Son 14 yılda barajımız yüzde 30’ların altına düşmemişti bu tarih itibarıyla. Ama biz hem yer altı su kaynaklarını hem de yüzeysel su kaynaklarını eşit miktarda kullanmaya gayret ederek her iki seviyeyi de korumaya çalışıyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir